2 Kasım 2008 Pazar

Sessiz Sedasız

Ankaraspor ligin ikinci sırasına kurulmuş durumda. Nefret ettiğim iki takımdan biridir. Ama Aykut Kocaman teknik adamlık yaptığı için sempati besliyoruz bu takıma. Takımın insanların gözündeki tek karakteri Aykut Kocaman diyorum ben. Varsa bir karakteri bende öğrenmek isterim tabii. Geçen sene bu zamanlar Aykut Kocaman Ankaraspor'dan istifa etmişti. Kendisiyle sohbet etme imkanı bulduğumuzda Ankaraspor'dan kendi isteğiyle ayrıldığını öğrenmiştik. Öyle cümleler kuruyordu ki sanki karşınızda eski futbolcudan yeşermiş bir teknik adam değil de bir akademisyen duruyor zannediyorsunuz. Zaten görüşmeye gitmeden önce de söylemişlerdi, bilgi birikiminden bahsetmişlerdi. Hakikaten denilenler kadar var Aykut Hoca. Aynı zamanda adam gibi adamlardan.
Ankaraspor'u son sıradayken bırakan Aykut Kocaman'a bunun nedenini sorduğumuzda "Kimse bana Aykut Hocam bak olmuyor demedi. Ben o insanların öyle düşündüklerini anladım, bana söylemeselerde. Bunca yıl futbolun içerisinde yer alınca onun kokusunu alabiliyorsunuz" diyordu. "Ben de bıraktım Ankaraspor'u ve böylesi daha iyi olacak o takım içinde" diyordu. Günümüzde bu karakterde kaç hoca vardır çok merak ediyorum. Yani ben istenmediğim yerde durmam diyen. Bir kan değişikliğinin takımı düzlüğe çıkaracağına inanıyordu. Hakikaten de Ankaraspor o sene ligin dibine demir atmış görüntüsünü sildi ve ligde kalmayı başardı. Ama asıl önemli nokta Aykut Kocaman'ın bu ülkede teknik adamlık yapmanın hele hele biraz onurlu ve gururluysanız, kendi doğrularınızdan, prensiplerinizden ödün vermeyenlerdenseniz ne kadar zor bir iş olduğundan bahsediyordu. Ankaraspor'da çalışırken bunu çokça hissetmiş bir teknik adamın yeniden Ankaraspor çatısı altına dönmesini aile babası olmasına bağlıyorum ve bunu yargılamanın kimsenin de haddi olmadığını, hayatın gerçeklerine yormak istiyorum. Muhtemelen kendisi de böyle düşünüyordur. Bu ülkede bir yerlere çıkmak için, hadi gel demeleri için, trafikte yol almak örneğini anlatmıştı uzun uzun. Ben burdayım demeden ya da tıpkı trafikte arabanın burnunu sokmadan yol almanın imkansız olduğu gibi bir durumdan bahsediyor ve kendisininde böyle bir insan olmadığı için belirli noktalara çıkamadığını söylüyordu. Şimdi herşey geride kaldı ve Aykut hoca yeniden döndüğü Ankaraspor'u zirveye oynatıyor. Dün gece seyrettiğimiz kaç program Aykut Hoca'nın başarısından bahsetti? Ankaraspor'un başarısını masaya yatıran var mı? Aykut Hoca'nın genç oyunculara verdiği şanstan bahseden ve bunu örnek olarak sunan kaç köşe yazarı okudunuz?

Aykut Hoca yine sessiz sedasız yürüyor bu yolda. Yine başarısı konuşulmuyor. Çünkü ben burdayım demiyor. Burnunu sokmuyor. Yorumculuk yapmadan iş buluyor.

Hiç yorum yok: