28 Temmuz 2009 Salı

Ayakta Alkışlarım Vol. 4

Sarı saçları, deniz mavisi gözleri, sırım gibi atletik yapısı ve tatlı sert futboluyla ilginç bir sporcuydu Remzi...Lakapların moda olduğu seksenli yıllarda, o'na da Ringo dediler Ankaragücü taraftarları...Dost canlısı sevecen bir insandı...Adana'nın Köprüköy takımından yetişmişti...Tüm köy halkı gibi o da, bir zamanlar atalarımızın egemen olduğu topraklardan gelmişlerdi, yıllar öncesinde...
Ringo futbolumuzun bir dönem iz bırakan kulübü Ankaragücü'nde nice başarılara imza attıktan sonra futbolu bıraktı ve memleketi Adana'ya geri döndü...Ağabeyi Recep ile birlikte küçük çapta bir iş kurarak, yeni bir hayata başladı...Remzi'nin inşaat sektöründeki ilk işi Adana'nın Akdeniz'e açılan sahil penceresi Karataş ilçesinde idi...Bir başka tarifle Galatasaray'ın geçmişteki yıldız oyuncusu Hasan Şaş'ın doğup büyüdüğü yerde...Remzi ağabeyleriyle birlikte 18 konutlu bir sitenin yapım işini üstlenmişti...Bir dönem yeşil alanların geçilemeyen defans oyuncusu bu kez inşat sektöründe başarılı işler yaparak büyümek istiyordu...Hep itiraf ederdi; kendi döneminde futbol bu denli bonkör değildi...Kulüplerin dar olanaklar içinde futbolculara büyük paralar vermesi mümkün değildi...Ringo; çocuklarının geleceğini düşünerek olanca gücüyle çalışmak istiyordu...

Remzi'ye akşamın alaca karanlığında Karataş'taki inşaatın başında bulunan ağabeyi Recep'ten bir talimat geldi;

" Gece olmadan on beş işçi bul, kamyonete bindir getir..."

Remzi gereğini yaptı, işçilerin yoğun olduğu kahvelerden topladıklarıyla yola koyuldu...Bir dönemin ünlü futbolcusu direksiyon da, kalfa denilen usta işçi yanında sohbet ederek Karataş'a doğru gidiyorlardı...Adana ile Karataş arasında Mihmandar adında küçük bir belde vardı...Karayolu bu beldenin tam ortasından geniş bir alanı ikiye bölerek uzanıyordu...Remzi'nin kullandığı araç beldeye girdiğinden iki grubun birbirleriyle kıyasıya kavga ettiğini gördü...Remzi aracın hızını kesti, grubun arasından çıkma gayretine girdi...Kavgacılar, taşlı sopalı, yumruk ve ellerine geçirdikleri kesici aletlerle hoş olmayan görüntüler eşliğinde kavgayı sürdürüyorlardı...Birden iki el bir silah sesi duyuldu...Ve sonra da Remzi'nin yakaran sesi;

" Yardım edin bana birşey oldu.."

Eski futbolcu, yeni iş adamı Ringo Remzi'nin son sözleriydi bunlar...Şakağından ince bir kan yanaklarına doğru indi, başı direksiyona düştü...Klakson sesi acı bir siren gibiydi...

Aradan yıllar geçti...Remzi aklıma geldiğinde dramatik ölümü bir sinema filmi gibi oynar, beynimde...Hüzün yüreğimi kaplar kahrolurum...Onu sarı saçları, deniz mavisi gözleri, atletik yapısı ve Ankaragücü forması altında yeşil alanlara indirir ve öylece dondururum...Sevgili kardeşimi hep böyle anımsamak isterim...

-Metin GÖREN TRT Spor-

Hiç yorum yok: