15 Aralık 2009 Salı

Hasan Çetinkaya

Hayret... Fenerbahçe gibi adam harcama beşiği bir camiada gel en tepeye yerleş, yerleştirsinler. İnanılır gibi değil. Henüz 81 doğumlu. Hepi topu 28 yaşında. Ben mi küçümsüyorum yaşımızı acaba. Böyle mevkilerde genç insanları görünce seviniyor insan. 28 yaşa sığan tecrübesi de ayrı bir post konusu aslında. Futbolculuk, menajerlik, üniversiye hayatı, milli takımda futbolcu olarak görev almak, Fransa'da futbol oynamak, Gençlerbirliği'nde uzun yıllar görev almak... Şenes Erzik'in dediği gibi Türk futbolunun ihtiyacı olan pırıl pırıl bir insan.
Herkes bizim gibi takdirle karşılamaz tabii. Onun da öyle oluyordur. Şu an sadece kendi işine bakarken fokur fokur kaynayan kazanın da dumanını alabiliyordur. Kendisinin Galatasaraylı olduğunu yazan çizen basının bu haberleri neden yaptığını da az çok tahmin edebiliyordur. Bence en önemli avantajı kaybetme korkusu olmaması. Burası olmazsa başka bir kulüpte profesyonelce çalışabilir. Çünkü ben ölümüne Fenerbahçeliyim demiyor, demesine de gerek yok zaten. Onun hangi takımlı olduğu önemli değil. Türk futbolunun gelmesi gereken düzey bu aslında. Fenerbahçeli olmasına gerek var mı? Bunun avantajları da var. Duygusal davranmamak, rakiplerle ilişkilerinde sakin kalabilmek bulunduğu pozisyon için çok önemli detaylar. Kaybedecek hiç bir şeyi yok. Kendinden öncekiler gibi silinip gitmeyecek, başka başka meziyetleri var. Tepeden inmeyen insanların en önemli avantajıdır, korkusuzluk...

Hiç yorum yok: