22 Haziran 2010 Salı

Yazık Oldu Kewell'a

Bir futbolcu düşünün; 32 yaşında. Muhtemelen Dünya Kupası'nda son kez oynayacak. Oynadığı kulüpte sezonun 2. yarısını sakat olarak geçiriyor ama sürekli çalışıyor,kondüsyon depoluyor. Tek amacı Dünya Kupası'nda oynayabilmek. Maç eksiği olduğu için ilk maç yedek kalıyor. Takım arkadaşı ilk maçta kırmızı kart görünce forvetsiz kalan takımda 2. maç ilk 11 yolu gözüküyor ona. Hem kendisi hem de takımı iyi de başlıyor maça. 1-0 öne geçiyorlar.Ve o dakika geliyor. Ganalı oyuncunun şutunda top çizgi üstündeki Kewell'in eline çarpıyor. İstemeden de olsa golü engellediği için penaltı tamam ama kırmızı kart saçma değil mi? Sen 6 ay boyunca sadece Dünya Kupası için çalış ve 29. dakikada kırmızı kartla oyun dışı kal. O akşam kendimi Kewell'in yerine koydum da,çok acı gerçekten.



Kırmızı kart pozisyonuyla alakalı; "Kolunu mu kessin Kewell?" demiş Avustralya'nın Hollandalı teknik direktörü. Daha ağırını söyleyememiş tabi bulunduğu konum itibariyle.



Bizimkiler'deki Abbas olsaydı hakeme şöyle derdi mesela; "N'apsın , kolunu .ötüne mi soksun babam afedersin?"

Hiç yorum yok: