10 Aralık 2010 Cuma

Ayakta Alkışlarım (7)

Muhteşem bir yazı. Geç de olsa okudum, es geçmemek lazım. Böyle örnek tribünler de var. Hem de yanı başımızda!
Güzel başladı bayram. Bal-kes maçındaki atmosfer, coşku başka bir yerde yaşanamayacak türdendi. rakibin kim olduğu, ne müsabakası olduğu, kaçıncı lig olduğunun önemi yoktu.
Yeşil Siyah renkli formaları giyen çocukların çoğunun ismini, tribünlerdeki büyük çoğunluk bilmiyordu. Çarşıda gezerken görebileceğiniz adamlardı çoğu. bayram öncesi validen bin lira harçlık almak bile mutlu edebiliyordu onları. çünkü düne kadar sahipsizdiler. tribün dışında kimse sahip çıkmıyor, telefon şarjlarını bile tesislere yakın büfeden yapıyorlar, fırından borç ekmek alıyorlardı belki. antrenmana gelirken bindikleri dolmuşun parasını Cem Sinan abilerinden utana sıkılı istemişti belki. Ancak çok sevdikleri futbola ve yıllardır alt kategorilerden itibaren sırtlarında taşıdıkları formayı A takımda giymişlerdi. bir çoğunun rüyasıydı belki bu. Serdar Topraktepe'yle oynuyorlardı işte. Belki çok büyük değildi hayalleri, beki bu yüzden mutluydular.
Bu kadar özverili, bu kadar arkadaşça bir takım; hani mahalle maçları yapardın herkes senin mahallenden olurdu, mahallenin abisi takımı kurardı işte öyle bir takımız. Büyük Abimiz bu klübün en efsane futbolcularından biri olarak tarihte yer alacak Serdar TOPRAKTEPE!! Balıkesir maçının sonunda çok eğlendik. Aydın apaçi dansı yaptı. Serdar o kadar yorulmuştuki sevinirken bile zor zıplıyor. gençleri saha içinde yönlendirip oyunu yönlendiriyor onu hepimiz biliyoruz. maç sonunda maratonun önünde toplanan takım arkadaşlarına, kardeşlerine kale arkayı ve numaralyı işaret etti. Sonra tüm takım, tribünleri dolaştı. Her galibiyet sonrası şampiyonlar ligini almış gibi seviniyoruz. Çünkü biliyoruz ne zorluklarla ne büyük özverilerle oynuyorlar. arada tribünde dayanamayıp bağırsamda kızamıyorum hiçbirine.

bayram iyi başladı dedik ya illa ki bi gudubetlik olacak özel hayatta. oldu da. neyseki bugün maç var oradan yırtabiliriz belki yıkıntıyı atlatabiliriz. yenmek önemli değil, o formayı hak eden adamların giymesi olay.
http://japonkale.blogspot.com/2010/11/izmit-cocugu.html

Hiç yorum yok: