2 Haziran 2011 Perşembe

Eskiden Mahallede Sakır* Oynardık



Amerika ne enteresan ülke. Her şeyleri değişik. Feet kullanırlar, inch kullanırlar, mile derler. Dünya bir yana sen bir yana be USA.

Bir de şu taç atışları ve kaleci dışında tüm sporcular tarafından ayakla oynanan spora Soccer*, kendi icatları olan oyuna Football diyor olmaları -ki bu oyunda bilindiği gibi ayak kullanımı koşunun dışında çok sınırlı- karakterlerinin en büyük özelliği olan bencillikleri. Amerika hariç dünyanın kalanının futbol dediğine, yani ak dediğine kara diyorlar. Niye? Çünkü en iyisini onlar bilir.
Adamların spor endüstrisini, buraya yaptıkları yatırımı ve tüm ülkenin spora olan ilgisini kıskanıyorum yalan söyleyemem. Keşke bizim ülkemizde de gerek sponsorluklar, gerek taraftar ürünleri, branşlar ve takımlar bu kadar çekici ve canlı olsa. İnsanlarımızın spora ilgisi sadece futbolla kalmasa, vizyonumuz geniş olsa ama maalesef bu konuda sadece Amerika'nın değil bir çok ülkenin gerisindeyiz. Milletin burun kıvırdığı Kenya'dan bile maratoncu çıkıyor bizde ne yazık ki varsa yoksa futbol. Amatör branşlardaki başarılar bile futbolun gölgesi altında kalıp ezilip yok oluyor.

Benim gözümdeki mesele soccer meselesinin komikliği. Bu arada adamların oyun kalitesinin çıtası gün geçtikçe yükseliyor. Spora bakış açıları genel olarak fiziksel güç ve kondisyon ağırlıklı olduğu için ilerleyen yıllarda daha başarılı olacaklarını tahmin ediyorum. Yine de şekilci biriyim işte, komik geliyor. Bir de futbol takımlarına Chicago Fire, Colorado Rapids, New York Red Bulls gibi yine kendi kültürlerine egemen olan basketbol, beyzbol, buz hokeyi gibi branşlara uydurdukları isimlere benzer isimler takmamışlar mı itinayla takip ediyorum.

Bizde de olsa ya; Zeytinburnu Kunduzları, Yozgat Sincapları, Bursa Tırtılları gibi...

Ama işte ingilizce olmazsa albenili olmuyor. Zeytinburnu Beavers, Yozgat Squirrels, Bursa Caterpillars bak ne heybetli oldu. Bursa bile kendine geldi. :)

Hiç yorum yok: