26 Eylül 2011 Pazartesi

Kabız


Hasbel kader getirdiler İstanbul'a. Hiç bir vaatte de bulunmadı. Okey masasında çiş molası veren adamın yerine bakar gibi geçti takımın başına. Bok yoluna gitti zaten esas adam. Kabızlık ikisinde de değil. Bir türlü sonuca varamayıp hala onu orada tutanlarda. Bizimki bir zaman sonra yancı olacağını bile bile oynuyor taşları. Okeyi var onu da kullanmıyor. Ya da okey yalancı biz bilmiyoruz. Elde o kadar çok Portekizli var ki çifte gidesi gelir insanın ama o hep ara taşları buluyor. Gollere en az bizim kadar seviniyor, yani tribünde olsa iki üç sıra aşağıdaki adamın sırtında bulabilir kendini. Sezon sonuna kadar esas adam dönemez de o masada kalırsa omuzlarda da bulur mu acaba? Hani bundan yirmi sene önce Yugoslavya'nın yerine apar topar çağırıldığı turnuvaya katılıp kupayı kazanan Danimarka misali...

Hiç yorum yok: