12 Haziran 2012 Salı

Yunanistan - Çek Cumhuriyeti: 1 - 2


Yıllardır futbol izliyorum böylesine heyecanlı ve çekişmeli bir maç izlemedim. Yerimden kalkmak istemediğim, pozisyon zenginliği böylesine bol bir maçı bir ömür geçse yeniden izleyebilir miyim, kısmet olur mu onu bilemem. Hele o sarışın çocuk yok mu? O ne ciğer, o nasıl teknik! Adam sol kanattan gelen kesme ortaya nasıl da yarım voleyi yere yatarken vurdu. Top ağlarla buluştuğunda sanki fileleri yırtacaktı...

Şimdi diyorsunuz ki bu adam ne diyor? 1903 bana dedi ki, "bu akşamın 19:00 maçı senin, beni biraz dinlendirin tüm maçları ben yazıyorum yoruldum". Adam haklı, ben de söz verdim. Eve koşarak geldim maçı izleyip blog yazacağım diye. Aşağıdaki bakkal Beşiktaşlı. İki dakika sohbet edelim dedik. Dedim zaten daha başlamadı. Sonra bir baktım ki saat 19:06. Hemen yukarı çıkmaya başladım. Kendi kendime de "la zaten beş dakikada ne olacak" derken gelip televizyonu bir açtım ki 8. dakika maç 0-2 olmuş. Dedim "Tıkandı Allah cezanı versin. Ayın yılın başı bir şey istediler eline yüzüne bulaştırdın şansa bak amk adamlar 2 tane atmış."

"Neyse en kötü ihtimalle açar golleri izlerim kalanına bakayım da ona göre yazayım" derken kapı çaldı, telefon geldi derken böylelikle ilk yarı p.ç oldu. Mutfağın lambası yanmıştı yanımda duy ve ampul vardı devre arasında bunları takayım dedim. Işık butonu açıkken değiştirmeye çalışmışım, birden gürültüyle patladı. Evin sigortalarını attırdım zannettim apartmanınkini attırmışım. Sonrasında adam bulalım sigortaları yapalım derken hallettim geldim televizyonu açtım ama baktım ki dakika 90+3, skor 1-2!

Yahu ben ne yapayım şimdi? Ne yazayım buraya?
Adamlar ne dese haklılar.

Şimdi yazıyı uzun uzun yazdım ki belki gerçekten bir şeyler yazmışım gibi gözükür de fazla kurcalanmaz. Gidişine puan vermek gibi bir zihniyet oluşabilirse o zaman yırtarım diye düşünüyorum.

İşlerim tıkandı yine.

Hiç yorum yok: